Pazartesi, Mayıs 07, 2018

Dullar Masası-1-Sitem

"Kafadarlar buluştu"

Bize mi Sitemin?

“Neyin var bu gün, hiç havanda değilsin birader. Bize mi sitemin anlayalım?”
“Yok, be yırtık,  kendime, kendime.”
“Kendineyse sonraya sakla, ya da hemen boşalt ortaya da tadımız kaçmasın bu gün.”
“Siz bakın keyfinize ya, beni boş verin bu seferlik, ha var ha yokum zaten. Kendim bile hissetmiyorum, var mıyım, yok muyum?”
Kendilerine lakap koymuşlardı kendi aralarında, Yırtık, Pırtık, Tırtık, biri daha vardı ama o bu gün başka bir işi çıktığından gelememişti.
“bizim Fıstık ne yaptı acaba, halletse bari işlerini.” Dedi yırtık ağzına lokmasını atar atmaz. “Ulan Fıstık, alıştırmış iyice kendine bizi. Baksana şu hale yokluğunu hissettiriyor.”
“Ne işiymiş bu acil olan iş. Haberimiz olmadı, telefon edip  ‘acil’ deyip çıktı sabaha yakın. Ben de geleyim” dedim ama ‘yalnız gitmem lazım, anlatırım sonra’ diyerek telefonu kapattı. Benim tahminim hanımıyla görüşmeleri var galiba.”
“Boşanmamışlar mıydı onlar? Ben öyle biliyorum da. Anlaşmalı boşanmışlardı hem de.”
“Doğrusun Pırtığım, öyleydi. Çok fazla değil zaten boşanmaları.”
“çok zorlandı, gecesi gündüzüne karıştı garibim fıstığın. Kaç kere ben dedim oğlum, gidip konuş diye ama ayak diremişti o zamanlar.
Dört kafadar olmuşlardı uzun zamandan beri, yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu neredeyse. Yırtık, gençliğinde Almanya’ya kaçak gidip bir süre kaçak işlerde çalışıp geçimini sağladı, Pırtık da onunla birlikte gitmişti ama bir gece kafayı çekince kendini kontrol edemeyip bağırıp çığırmış sokak ortasında. Hemen polis dibinde bitmiş ve yaka paça sınır dışı etmiş. O zamandan beri içinde uhde vardır tekrar Almanya’ya dönmeye. Çok uğraştı ama bir türlü işleri rast gitmedi.
Hatta resmi bir evlilik bile yaptı oralardan biriyle ama hiç yüzünü de göremedi. Sırf Almanya’ya gidebilmek içindi bu paralı evliliği. Paçayı da kurtaramadı yıllardır. Ee evli olunca da, evlenemedi de.
Anlayacağınız Yırtık işleri yırttığı için lakabı Yırtık kaldı o zamanlardan beridir. Pırtık ise, beceremeyip paçavra gibi dağılınca bir daha toparlayamadığı için Pırtık koymuşlardı onun da lakabını.
Tırtık ise herkesi tırtıklar dururdu, üç beş kuruş diye diye. Zor günler geçirdi o da bir boşanma yüzünden.  Elinde nesi varsa yoksa hanımının üzerine yapmıştı parasını ve mülklerini. Oldukça varlıklıydı, iyi de para kazanıyordu ticaret işinden. Toptancılık yapardı, ne bulursa alır satardı. Bir anda şansı yaver gitmiş köşeleri dönmüştü. Yazlık, kışlık ev derken arkasından araba değiştirmeler, lüks bir arabası vardı en son.
Ne olduysa birden işler ters gitmeye başlamış. Alacağı çekleri tahsil edemeyince senetler de ha keza, patırdamaya başladı işleri. Daha işin başında akıllık ettiğini sanıp, çoluk çocuğun rızkını kaptırmayayım diye hanımının üzerine devret sen bütün varlığı, arkasından da boşan.
Bir süre öyle devam ettiler, anlaşmalı bir boşanmaydı aralarında malları korumak için. Gel zaman git zaman derken bir gün hanımla kavga etmişler ve hanım polis çağırmış eve, haydi yallah, önce içeriye sonra da dışarıya, sokağa yani. Darp etti diye şikâyetçi olmuş hanımı ve çocukları. İki de delikanlı çocukları vardı. İşte o zamandan beri hanımı tırtıkladı diye lakabı Tırtık kaldı.

1/2

Devam edecek...
2/2 gelsin...

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.